|  |   | 

Deneyimlerimiz ve Vizyonumuz

  Yerküre milyarlarca yıl kendisini sürekli yenileyen bir ritimle ekololojik dengesini korumuştur. İnsanlık tarihi sayısız savaşlarla ve çevre katliamlarıyla dolu olsa bile, doğa zaman içinde mükemmel bir uyumla kendini rehabilite edebilmeyi daima başardı.

Ancak 1857 yılında petrolün bulunmasıyla endüstriyel alanda yeni bir döneme girilirken doğaya da büyük kirlilikler verilmeye başlanmıştır. Sanayileşme sonucu bu kirliliklerin ana kaynağını Hidrokarbon ve türevleri teşkil etmektedir. Petrol ve Petrokimyasal maddelerin kullanımıyla oluşan kontrolsüz kirlilik, canlılığın devamını sağlayan sulara, havaya ve topraklara zarar vermiştir. Bu hasarın boyutu ekosistem içinde yaşam zincirinin halkalarını teker, teker yok oluşuyla eşdeğerdir. Bilinçsiz İnsan aktiviteleri canlılığı hazin bir sona doğru sürüklemektedir.
Önceleri sürekli kendini yenileyebilen, koruyabilen doğada enerjinin ve teknolojinin yanlış kullanımıyla oluşan ekolojik yıkım süreci; Su kaynaklarının, Göllerin, Nehirlerin ve Denizlerin kirlenmesine, trajik bir biçimde suda yaşayan canlıların zehirlenerek toplu ölümlerine, Dünya’nın sulak bölgelerindeki yaşam kalitesinin azalmasına ve bu alanların yok olmasına, doğal dengenin bozulmasına yol açmıştır.

Sanayileşmenin ve taşımacılığın hızlı ilerlemesi, beraberinde havayı da kirleterek Ozon tabakasının incelmesine ve delinmesine neden olmuştur.  İnsanlar tarafından Atmosfere çeşitli yollarla salınımı yapılan tüm toksik gazlar, Atmosferde sera etkisi yapan zehirli bir gaz tabakası oluşturmaktadır. Bu gaz tabakası Güneş ışığını absorbe ederek Yerküreye güçlü bir ısı iletmektedir. Bu Yerkürenin, Denizlerin, Göllerin, fazla ısınmasına, fazla buharlaşmasına, toprakların verimsizleşip tuzlanmasına ve çölleşmeye sebep olmaktadır

 Sonuç olarak, İnsanlar ekolojik dengenin kontrolden çıktığını ve tabiatın kendini yenilemekten artık ne kadar uzaklaştığını görmelerine rağmen, hızla artarak yaşamı tehdit eden kirlilikler karşısında yapılan çalışmalar yetersiz kalmıştır.

Bu duruma alternatif oluşturmak amacıyla Birleşmiş Milletler Konseyi,  1987 yılında, 1. Uluslararası Habitat Zirvesi’nde “44 / 228″ Kodla Dünyanın ekolojik dengesinin bozulduğunu resmen açıklayarak, çözüm getirmeye yönelik yeni teknolojilere ihtiyaç olduğunu bildirmiştir.
Sayın Ayhan Doyuk, çok uzun yıllar önce bu vahim tabloya karşı umursamazlığın tüm İnsanlık için bir yıkımın başlangıcı olduğuna Dünyanın dört bir yanında verdiği konferanslarda ısrarla ve büyük bir içtenlikle işaret etmiştir. İnsanlığın çok yakında yüzleşmek zorunda kalacağı ekolojik problemler karşısında acil ve somut bir çözüm serisini beraberce yürürlüğe koymanın gerekliliğine dikkati çekmiştir ve bütün platformlarda, tüm yaşam birimlerine zarar vermek yerine onu korumak, yeniden yapılandırmak, hayatı, yaratılış da olduğu gibi özgürce birbirine saygılı ve uyum içinde yaşayabilmesinin bilinç düzeyine ulaşmasına davet etmiştir.

Gezegenimize ekolojik dengesini yeniden kazandırmak ve İnsanoğluyla beraber tüm canlıları kirlenmeden önceki yaşam alanlarına tekrar kavuşturmak adına; aynı Sayın Ayhan Doyuk gibi kendilerini bu göreve adamış Bilim Adamları tarafından yıllar önce başlatılan AR-GE çalışmaları AyDo™ World  Projects ’in kurulması ile neticelenmiştir.

Sayın Ayhan Doyuk, doğa ve çevre sorunlarına çare olabilecek; çözüme dayalı sistemler ve teknolojilerin üretileceği tesisler kurarak ve konuyu geniş kitlelere ulaştıracak eğitim alanları hazırlayarak, büyük halk kitlelerine bu teknolojiye ve sistemleri ulaştırmaya çalışmaktadır.

Dünyada ve Türkiye’mizde doğanın bozulan dengesini eski haline getirecek, tüm canlıların yaşam döngülerini iyileştirecek, ekolojik dengeyi en üst seviyeye çıkaracak Bilimde ve Teknolojide devrimsel nitelik taşıyan, AyDo™ Super Ionized Water - SIW (Süper İyonize Su) Teknolojisi çözümler serisini İnsanlığın hizmetine sunmaktadır. Tüm İnsanlık, artık elindeki bu yeni imkanla geleceğe ümitle bakmaktadır. Yaşanabilir bir Dünya için somut adımlar atılabileceğinin umudunu taşımaktadır.

Gezegenimizin hızlı bir şekilde kirlenmesine engel olabilmek ve gerçekleşen kirlilikleri rehabilite edebilmek için duyarlı Dünya Liderlerini, Bürokratlarını, Devlet / Hükümet Yetkililerini, Doğal Yaşamı destekleyen Çevre Koruma Organizasyonlarını, Bilim, Sanat, Edebiyat alanındaki Akademisyenleri, Eğitim Camiasını ve Özel sektördeki tüm kurumları, kısacası sizleri AyDo™ World Projects ile bu görevi paylaşmaya davet ediyoruz…

Saygılarımızla

 

 

 

 

 

Dikkat

Dünyamızın yedeği yoktur, lütfen O'nu koruyalım...

Ayhan DOYUK